x
11.06.2014

Hangi Tansiyon Daha Tehlikelidir?

Yüksek tansiyonun kalp ve damar hastalıkları açısından en önemli risk faktörlerinin başında geldiği artık tartışmasız kabul edilmektedir. Ancak hangi tansiyon daha tehlikelidir? Bu konuda da uzun zamandır tartışmalar yaşanmakta, değişik görüşler ileri sürülmektedir. İşte ünlü tıp dergisi Lancet&tt2;te yayınlanan bir çalışmada bu konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır.<2;br>2;<2;br>2;Konuya girmeden önce bir hatırlatma yapalım. Bilindiği gibi tansiyon, başlıca iki kısımda incelenmektedir. Birincisi büyük, yani sistolik tansiyon, ikincisi ise küçük, yani diyastolik tansiyondur. Bir de hekimlerin önem verdiği bir tansiyon durumu vardır. Nabız basıncı olarak adlandırılan bu durum, büyük ve küçük tansiyon arasındaki farktan oluşmaktadır.<2;br>2;<2;br>2;İşte bahsedilen bu çalışma, yukarıda anlatılan tansiyon şekillerinin, hangi tahribatta daha çok rol oynadığını incelemekte, gençlerde rastlanan tansiyonun öneminden bahsetmektedir.<2;br>2;<2;br>2;İngiltere&tt2;de yapılan bu çalışmada, daha önce kalp hastalığı bulunmayan 30 yaş ve üzeri 1.25 milyon kişinin bulguları incelenmiştir. Çalışmada saptanan en önemli bulgu, hipertansiyonun tek başına değerlendirilmemesi gerektiği, değişik formlarının kalp ve damar hastalıklarında farklı rol oynayabilecekleri bulgusudur. Bu çalışmada büyük ve küçük tansiyonun vücutta oluşan hasarlarda farklı rol oynadıklarına dair bilgiler elde edilmiştir.<2;br>2;<2;br>2;Araştırmacılar, büyük tansiyonun beyin kanamalarında ve kalp damarlarında tıkanıklık yapmakta önemli rolü olduğunu, ancak karın damarının genişlemesindeki rolünün zayıf olduğunu ileri sürmüşlerdir. Küçük tansiyon ile nabız basıncındaki artmanın, özellikle bacak damarlarında tıkanıklık ve karın damarındaki genişlemeden daha çok sorumlu olduğu bildirilmiştir.<2;br>2;<2;br>2;Hipertansiyon uzmanları arasında uzun zamandan beri sistolik yani büyük tansiyonun, özellikle 60 yaşından sonraki kişilerde kalp ve damar hastalıkları açısından daha önemli olduğuna dair görüşler yaygındı. Bu çalışmadaki araştırmacılar da bu konuyu vurgulamalarına karşın, küçük tansiyon ve nabız basıncının da bazı tahribatlarda önemli rolü olabileceğini ileri sürmüşlerdir.<2;br>2;<2;br>2;Araştırmacılar çalışmalarında, kalp ve damar hastalığının en az görülen tansiyon değerlerinin, büyük tansiyon için 90-114 mmHg, küçük tansiyon için ise 60-74 mmHg arasında olduğunu rapor etmişlerdir.<2;br>2;<2;br>2;Bu çalışmada tespit edilen önemli bulgulardan birisinin de, genç hastalarda rastlanan hipertansiyonun, ilerideki yaşamda kalp damarlarında tıkanıklık açısından risk oluşturduğunun, yaşlılarda rastlanan hipertansiyonun ise kalp yetmezliği açısından önemli bir risk oluşturduğunun tespit edilmesidir. 30 yaşında hipertansiyon saptanan kişilerde, ileri yaşlarında kalp ve damar hastalığı görülme oranı % 63 iken, tansiyonu normal olanlarda bu oran % 46&tt2;dır.<2;br>2;<2;br>2;Araştırmacılar, özellikle genç yaşta belirlenen hafif hipertansiyonun tedavi edilmesinin, ilerideki riskleri azaltma yönünden faydalı olabileceğini, ama bu konunun kesin olmadığını, kontrollü çalışmalar ile desteklenmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir.<2;br>2;<2;br>2;Dr.Şekip Altunkan&tt2;a göre bu çalışma hipertansiyonda tartışılan birçok konuya açıklık getirmek amacıyla yapılmıştır. Çok geniş bir katılımcı grubunu içermesine karşın, gözlemsel nitelikte bir çalışma olduğu unutulmamalıdır. Yalnız bulunan sonuçları önemsemek gerekmektedir. Çalışmanın sonucundaki en önemli bulgu, genç yaşta hipertansiyon belirlendiği zaman, ileri yaşlarda riskin artmasıdır. İşte acaba bu genç hastaları tedavi etmek, bu riski azaltır mı? Bu konuda kesin bir görüş olmamasına karşın, bazı hipertansiyon uzmanları bu kişilerin tedavi edilmelerini savunmaktadırlar. Benim de görüşüm bu yöndedir. Modern hipertansiyon ilaçlarının bir kısmının yan etkileri çok azdır. Bu ilaçların genç hastalarda kullanılmasının, ilerideki riskleri azaltabileceğini düşünmekteyim.<2;br>2;<2;br>2;Yine hipertansiyonun her biçimi önemlidir. Ama en önemli olanı sistolik, yani büyük tansiyondur. Tedavi verirken yükselen tüm tansiyon değerlerinin düşürülmesi amaçlanmalı, ama büyük tansiyon üzerinde daha çok durulmalıdır.<2;br>2;<2;br>2;Kaynak:<2;br>2;<2;br>2;http://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736%2814%2960685-1/abstract
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.